Teknolojinin Zamanı - Teknoloji-cenneti haberleri

Bizim sitemizin haberleri

BigBirader (Youtube) Kullanıcısının videoları!

darkeren tarih 22.09.2008, 19:22 (UTC)

Bu slayt Süper! Kıskananlar çatlasın :D

Tüm Türkiye bu fikri Düşünüyor Zaten tarih 22.09.2008, 19:15 (UTC)

	Get your own Slide Show!

İşsizliği Bitirecek Proje!

efesel tarih 22.09.2008, 19:08 (UTC)

MESLEKİ eğitimde yeni adım. Sanayinin kalifiye eleman ihtiyacını karşılayacak olan Mesleki Teknik Eğitimi Geliştirme Merkezi (METGEM) faaliyete geçti.

Meslek alanında atılan en önemli projelerden biri olan METGEM’i Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Enver Yücel dün, Şişli Kampüsü’nde açıkladı.

Türkiye nufusunun yüzde 50-60’ını gençllerin oluşturduğunu anlatan Yücel, “METGEM’de, mesleki yeterlilik akreditasyon merkezleri ve bütün politikaları izleyecek bir merkez olacak. Üretim içinde eğitim yapılacak. Bu kampusta, 6 ay sonra ikinci etabın temeli atılacak. 300 kişinin çalışabileceği bir sanayi tesisi ve fabrika kurulacak’’ dedi. “Gelibolu’da gemicilik, Antalya’da turizm MYO’ları açacağız”

diyen Yücel, meslek yüksek okullarının uygulamalı fakültelere dönüşmelerini, MYO mezunlarını da üniversitelerin seçmelerini önerdi. “Sınav endüstrisi”nin anormalleştiğini de ifade eden Yücel, mezunlarının ABD’de diploma alabileceklerini söyledi.

Ve Aslan Kükredi!

Adminastör(ayy) tarih 22.09.2008, 19:05 (UTC)

Bellinzona fatihi (!) Galatasaray, Körfez de iki haftadır özlemini çektiği üç puanla kucaklaşabilmek adına dün akşam İzmit İsmet Paşa Stadı’ndaydı. Eleştiri okları yüzünden “dart tahtası” halindeki Skibbe’nin kazanmaktan başka şansı lüksü kalmamıştı ki, yine haddinden fazla ofansif ağırlıklı bir kadro ve ön libero da garibim Ayhan (!) tek başına bırakılmıştı. Düdükle birlikte oyunu rakip alana yıkan ama üretkenlik adına varlık gösteremeyen Galatasaray, 11.dakikada savunmada az adamla yakalanınca kalesinde gölü gördü. Bülent Bölükbaşı’nın pasında ceza sahası yayı üzerinde topla buluşan Taner sert vurdu, De Sanctis’i kapattığı köşeden avlayıverdi 1-0. Golün hemen ardından 15.dakikada Lincoln’un pasında Baros ceza sahasında mutlak bir fırsatı harcıyordu. Sarı kırmızılı ekip sahanın tek hakimi gözükmesine rağmen, Ayhan dışında mücadele gücü sıfır olan orta alan oyuncuları geriye dönüşlerde defansı kaderleriyle baş başa bırakıyorlardı.

NONDA ZORU BAŞARDI!

ŞANSLARI vardı ki, Kocaeli’nin hücum oynamaya hiç niyeti yoktu. Galatasaray 31.dakikada biraz da tartışmalı bir şekilde beklediği gole kavuştu. Ceza sahası içine soldan yapılan ortada kaleci Serdar’la Nonda birlikte yükseldi. Serdar kontrolünü kaybedince Kongolu topu içeri çevirdi, Servet istediği gibi vuramadı Baros önünde kalan topu ağlara yolladı 1-1. Çek yıldız devre biterken Meira’nın nefis salmasında topu kuşlara atınca ilk yarının sonucu belli oldu. Sağanak yağmurla başlayan ikinci yarının 52.dakikasında Nonda, akıllara zarar bir pozisyonu harcadı. Yaser’in ortasında arka direkte Lincoln kafayla altı pasa indirdi, peki Nonda ne mi yaptı? Zoru başardı. İşte o Nonda, 57’de gecenin başarılı ismi Lincoln’un muhteşem pasında penaltı noktası üzerinde topu önce kontrol etti, sonra ağları gördü: 1-2. Kocaeli- spor’un cılız atakları karşısında Galatasaray savunması sorun yaşamazken, rölanti de giden maçın son on dakikasında anormal bastıran yağmurla birlikte Galatasaraylı futbolcular da buna eşlik ederek adeta “rain man” kesildi. 80.dakikada Alparslan harika çalımlarla soldan ceza sahasına hareketlendi klas pasında Baros’a skorboardu değiştirmek kaldı 1-3. Guardı düşen boksöre dönen Körfez ekibine son darbeyi bu ağır sahaya rağmen mükemmel oynayan Lincoln’un patenti kendine ait asistinde Kewell karşılaşmanın skorunu tayin ediyordu 1-4. Sonuç olarak Galatasaray, Bellinzona’dan sonra Kocaeli’den de 4 golle dönerken sarı kırmızılı takım adına tek üzücü gelişme Nonda’nın yaşadığı ciddi sakatlıktı.

Fazıl ÜNVERDİ

--------------------------------------------------------------------------------

Lincoln şaşırttı

Galatasaray’a geçtiğimiz sezon öncesi büyük umutlar ve büyük bir maliyetlerle transfer edilen ancak kendisinden istenilen performansı bir türlü ortaya koyamayan Cassio Lincoln, yavaş yavaş gerçek kimliğine kavuşuyor. Brezilyalı yıldız, bir hayli rötarlı olmasına rağmen, nihayet maestro rolünü üstlenmeye başladı. Galatasaray’ın UEFA Kupası’nda 4-3 kazandığı Bellinzona maçında bir asist ve bir golle oynayan sambacı, dün akşam da Kocaelispor karşısında sahanın en iyileri arasındaydı. Lincoln bu kez gol atamadı ancak verdiği nefis paslarla güzel bir futbol resitali sundu.

SAVUNMAYA BİLE GELDİ

NONDA’nın beraberlik golünde asist yaparken, Baros’un ağları bulan ikinci golünde de pozisyonun hazırlayıcısıydı. Tecrübeli futbolcu, bu performansının yanı sıra görmeye hiç alışık olmadığımız bir yönünü de sergiledi!... 90 dakika boyunca mücadele etti, rakipten top çalmak için çalıştı. Hatta zaman zaman geriye gelerek savunmadaki arkadaşlarına yardım etti.

Amerikanın savaş köpeği hazır!

Adminastör(ayy) tarih 15.09.2008, 18:52 (UTC)

Amerİkan Boston Dynamics şirketi askerin yükünü hafifletmek için yeni bir savaş silahı geliştirdi. Amaç Afganistan ve Irak’taki asker kaybını azaltmak. Yıldız Savaşları filmlerinin robot askerlerine benzeyen ve 21. yüzyılın silahı olarak kabul edilen robotun adı “Savaş Köpeği” ya da kısaca “BigDog.”Dünyanın en ileri dört ayaklı robotu olan “Savaş Köpeği” askerlerin taşıyamadığı lazer jiroskobu, video kamera sensörleri gibi ekipmanları kolayca taşıyabiliyor. Bir köpeğin koşusunu taklit eden hareketleriyle saatte 6 kilometre hız yapıyor. Amaç hızını saatte 35 kilometreye çıkartabilmek. 60 santim boyunda, 90 santim eninde ve 69 kilo ağırlığındaki “Savaş Köpeği” 28 milyon dolarlık bir projenin sonucunda ortaya çıktı.

Sağlıyın kralı Dünyayı Fethediyor!

Adminastör(ayy) tarih 13.09.2008, 21:24 (UTC)

Yataklı ve yataksız tedavi merkez sayısı 100’e yaklaşan Dr. Azmi Ofluoğlu, yeni sürprizlerle geliyor. Eylül’de 9 hastaneyi birden açacak olan Ofluoğlu, Yeni Yüzyıl adını verdiği üniversitesi’nin hizmete gireceği günü sabırsızlıkla bekliyor. Halka açılmayı planlayan Dr. Ofluoğlu’nun gözü Rusya, Sudan ve Balkan ülkelerinde...

Türkiye’de hastanecilik denildiğinde ilk akla gelen isimdir Dr. Azmi Ofluoğlu... Bugün Dr. Ofluoğlu’nun Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı Universal Group’a ait yataklı ve yataksız tedavi merkezi sayısı 83’ü buldu. Bir süredir sessizce yatırımlarına devam eden, pek demeç vermeyen Dr. Ofluoğlu’nu, yoğun yurt dışı seyahatlerinin arasında Alman Hastanesi Taksim’de yakalayabildik. Halka açılmak için çalışmaların tüm hızla sürdüğünü belirten Ofluoğlu, eylül ayında aynı anda 9 hastane açacağının müjdesini de verdi.

OKULUNUN AÇILIŞINI BEKLİYOR

Genel olarak Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmeli kalmayı tercih eden Dr. Ofluoğlu doktorlarının isteği üzerine 5 hastaneyi sistem dışında bırakmış. Sudan’da devletle ortak hastane inşaatını sürdüren, Makedonya, Kosova, Romanya, Bulgaristan ve Rusya’da da hastane kurmak için son hız çalışan Dr. Ofluoğlu’nun kalbi, YÖK’ün onayladığı, şu an Cumhurbaşkanlığı’ndan imza bekleyen Yeni Yüzyıl Üniversitesi açıldığında rahatlayacak.

Türk sağlık personelini dünyaya tanıtan Ofluoğlu, yeni yönetim stratejileri ve halka sunmayı planladığı son hizmetleri şöyle anlattı:

# Türkiye’de hastanecilik denildiğinde akla gelen isimsiniz! Sağlık sektöründe uzun yıllar ayakta kalabilmenin formülü nedir?

Şimdi holding kurmayı planlıyoruz, halka açılacağız. Bunlar mucize gibi...İnanıyorum bu mucizede işimi sevmemin ve hekim olmamın çok büyük bir payı var. Hep hekimlerle iç içeyim. Yeni bir hastane açarken her seferinde ilk defa başlıyormuş gibi heves duyarım.

# İlk göz ağrınız hangisi?

Aksaray’daki Vatan Hastanesi! Hem ilk göz ağrımdır hem de trafiği, konumu ve binası açısından en iyi hastanelerimden biridir. Ben oraya talebeyken de gitmiştim. Gerçi o zaman kalbimizden geçmiş miydi, hayır geçmemişti! Gittiğim günkü muayene odaları hiç aklımdan çıkmaz. Örneğin dün Makedonya’daydım. Şehrin en güzel yerinde bir otel var. Otelin sahibinin eşi burayı yıkın, hastane yapın diye teklif etti. O kadar hoşuma gitti ki bu söz “tamam” dedim, yıkalım. Projeyi konuştuk, sabah mimarlar çalışmaya başladı. Hem hızlı hem de amatör bir ruhla hareket ediyorum. Sanki hep ilk hastanemi açıyormuşum gibi hissediyorum.

# Sık sık yurtdışına gidiyor, projeler geliştiriyorsunuz. Bu tempo sizi yormuyor mu?

Yorgunluk yok, bunalma yok, sıkıntı yok! Damarlarımda bir yenilenme oluyor sanki. Örneğin geçen gün Kosova’ya gittik. Ülkeye indik, 6 saat otomobilde yolculuk yaptık. Bir de çok virajlı yollar sürekli sarsılıyoruz. Üçte otele girdik, sabah da her zamanki gibi sabah namazında uyandım.

# Ordu’da da hastane için arazi aldınız. Yüze yaklaştınız, dalyayı hangisiyle diyeceksiniz?

Yüzüncü hastane hangisi olur bilmiyorum ama proje üretmeye devam ediyorum. Yataklı ve yataksız toplam merkezlerimizin sayısı 83. Eylül ayı içerisinde de 9 tane daha açacağız. Sağlık Bakanlığı ile son görüşmeleri sürdürüyoruz.

# Sağlık sektörüyle ilgili birçok yeni yönetmelik çıkarılıyor. Birçok kurum açıklama yaparken sessiz kalmanızın sebebi nedir?

Bilerek sessiz kalıyorum. Ben herhangi bir pozitife dönmeyecek bir konuşmayı hiçbir zaman yapmak istemiyorum. Kendi kulvarımda ilerliyor, koşarken, yanımdakine ne yapıyor diye bakmıyorum.

# Süreçten etkilenmiyor musunuz?

Bugünlerimiz şahane günler. Geçmişte Türkiye’nin çok kötü günleri oldu. Terör, ekonomik bozukluklar, hiçbir zaman adımımı geri atmadım. Hep bir adım daha ileri gittim. Ama bunlarla ilgili konuşmaktan da hoşlanmıyorum. Yatırımlara devam. İnsan eşiyle bile paylaşamayacağı birçok konuyu hekimle paylaşıyor. Bu çok kutsal bir şey. Bunu bozmamak, sessiz kalmak gerekiyor. Çünkü sağlık çok kolay istismar ediliyor.

# Türkiye’de çok fazla kriz atlatmış, hükümet görmüş bir insansınız. Akan suyun yatağını bulacağına olan inancınız mı sizi böyle davranmaya itiyor? Bu süreç bir şekilde noktalanacak mı?

Kesinlikle akan su yatağını bulur. Bu ülke darbeler gördü. Hiç kimsenin sokağa çıkmadığı günler oldu. O gün bile hastaneye hasta gelmiştir. Hiç unutmuyorum 12 Eylül 1980’de hastanede 6 tane doğum oldu. Bu durdurulamaz.

# Bu süreçte nasıl bir strateji izliyorsunuz?

Kararlı, heyecanlanmamanız, ne olacak endişesine kapılmamanız çok önemli! Krizin konuşulmadığı bir gün bile olmamıştır. Şimdi de tartışmalar var ama ben 9 hastaneyi birden açıyorum. Şudur felsefem: Hasta buradan mutlu gidiyor mu, tedavi olmuş mu? İşte bütün krizlerin anahtarı bu şifadadır. Şu güne kadar bu müesseselerin hiçbirinde hatıra raporu verilmez. Hastanelerimize gelen hastalar bilir ki, ‘Bu hastanede bana gereksiz tahlil yapılmaz, film çekilmez’

Her şikayeti size yönlendiren bir sistem kurmuşsunuz? Herkesi arıyor musunuz?

Tüm şikayetler cep telefonuma gelir. Onları o kadar çabuk arıyorum ki, bazen şikayetçi olan da şaşırıyor. Yanlış yapıldığı ortaya çıkarsa parasız telafi ediyoruz. Geçen gün bir hanımefendiden mesaj geldi. Bir şikayeti varmış. Akşam aradım, sabah hastaneye tekrar başvurmasını eğer memnun kalmazsa İstanbul’da ağırlayacağımızı söyledim. İstanbul’a gelmek istedi. Biletini ayarladık, havalimanından aldırdık, doktorlarımız ilgilendiler. Sonra memnun uğurlandı. Ben rahatım.

# Hata yapan doktorla yolunuzu ayırıyor musunuz?

Önemli olan yaklaşımıdır, bunu değerlendiririz. Örneğin bir gece yabancı bir vatandaşa dört muayene birden yazan bir doktor tespit ettik. Hemen turiste ulaştık parasını iade ettik. O doktorla da yolumuzu ayırdık. Şimdi bir gazetede sağlık yazıları yazıyor. Büyük hata yapan ve bunu tekrar eden doktorla çalışmak istemiyoruz. Bazen de çok başarılı, iyi çalışan bir doktor olumsuz bir şey yaşayabiliyor. Onu da anlıyoruz. Hastaya bağırıp çağıran doktora tahammülümüz yok. İşe girecek hekimle mutlaka görüşürüm. Hasta kendisine şefkatli davranan doktoru sever ve kollar.

# Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzaladınız mı? Sistemin içinde misiniz?

Halk fiyatında olan da, yüksek fiyatta olan da hastanelerimiz var. Aslında baştan tüm kurumlarımızın sistemin içindeydi. Ancak doktorlardan itirazlar gelmeye başladı. Hak da verdim. Aksaray Vatan, Bodrum, İzmir, Bursa, Alman Taksim Hastaneleri’nde sistemin dışına çıkma kararı aldık. Ancak diğer hastanelerimizde SGK’lı vatandaşlar rahatlıkla hizmet alabilmektedirler.

# Sağlıkta bugün çok fazla oyuncu var, bunu nasıl karşılıyorsunuz?

Çok oyuncunun olması güzel, kaliteyi getiriyor. Her sağlık yatırımında benim göğsüm kabarıyor. Dönem dönem bir araya geliriz. Ama bu süreç bazılarının elenmesini de getirecek.

# Kaç çalışanınız var, bunların kaçı doktor?

Bizim şu anda 8 bin 500 çalışanımız var, bunun bin 300’ü doktor. Hepsine de güvenirim.

Bayrağı devredeceğim

# Çocuklarınız da bu anlattığınız şefkatli hekim kriterlerine uyuyor mu?

Onlara bakıyorum, takip ediyorum, çok başarılılar. Açıkcası kaliteli hizmet vermezlerse hiç affetmem.

# Peki onlara muayene oluyor musunuz? Örneğin oğlunuz Ali Bey, başarılı bir göz doktoru. Sizin de geçen yıl gözünüz rahatsızlanmıştı. Sizi kim tedavi etti?

İnsanın kendi anne babasına, çocuğuna teşhis koyması zordur. Bunu anlayabiliyorum, bu yüzden onlara gitmiyorum. Gözümün tedavisini Prof. Dr. Ünal Bengisu hoca yaptı. Gözlüklerimi ise yurtdışından alıyorum.

# Sizden sonra bayrağı kim devralacak?

Aile şirketinden çıkıp holding olma yolunda ilerliyoruz. Daha profesyonel bir şirket haline geliyoruz. Elim ayağım tutana kadar bu işin içinde olacağım. Ama bayrağı bir kişiye vermeyi de planlıyorum. Birini kaptan yapacağım, şimdiden başladım izlemeye. İkisi birden olmaz çünkü iki beynimiz yok, iki kalbimiz yok. Bu sektör çok ortak da kaldırmıyor. Çocuklarımından kaptanlık hırsı olan, yöneticilik vasıflarına sahip olan bu koltuğa oturacak. Ama bu vasıflara sahip birisi çıkmazsa da başkanı olduğum Vatan Sağlık Vakfı’nın kurduğu üniversiteye bırakacağım.

4 bin sağlık personeli arıyor

# Diğer 8 hastane hangileri?

Arnavutluk’taki Tiran Alman Hastanesi, İtalyan Hastanesi, Alman Göz Hastanesi Adana, Diyarbakır Alman Hastanesi, Universa Hospital Kuşadası, Malatya Alman Hastanesi, Alman Hastanesi Konya Ereğli ve Alman Kardiyoloji Hastanesi Adana eylül ayında açılacak hastanelerimiz. Beyazlar içinde sağlığı ve sonsuzluğu simgeleyen tasarımlarımız yine bu hastanelerimizde de var. Yine en son tıbbi teknoloji ve kişiye özel hedefleyen tedavilerimizle vatandaşlarımıza sağlık hizmetini 40 yıllık deneyimimizle birleştirerek sunmayı amaçlıyoruz. Bu 9 yeni hastane için de yaklaşık 4 bin personel istihdam edeceğiz. Bir de dış cephe çalışmamız var. Tüm hastane binalarımızın dış cepheleri birbirine benzeyecek ve Universal Group’a ait olduğu belli olacak.

Gazeteci bile yetiştirecek

# Yüzyıl üniversitesi ile ilgili çalışmalarınız ne aşamada?

Evet Yeni Yüzyıl Üniversitesi. YÖK onayı verilen üniversitede sadece Hukuk Fakültesi yer almayacak. İletişim Fakültesi, Mimarlık Fakültesi yer alacak. Üniversitemiz Üsküdar’da Alman Hastanesi Çamlıca’nın karşısında kurulacak. Çalışmalar Cumhurbaşkanlığı’nın onayının hemen ardından başlayacak. Üniversitemizde sağlık sektörünün birçok alanında bilimsel verilerle çalışmayı ilke dinmiş, etik kuralları benimseyen, bilgili ve yenilikçi profesyoneller yetiştirmeyi amaçlıyoruz.

Afrika’da sağlık ışıltısı

# Sudan’da da bir hastane kurma çalışmanız var, Ne aşamada

Sudan’da hükümetle işbirliği yaptık. Başkent’te nehir kenarında kurulacak onkoloji ağırlıklı 55 bin metrekare alana kurulacak hastanemiz, 2009’da açılışa hazır hale gelecek. Fakir olarak biliniyor ama hiç de öyle bir ülke değil. Ayrıca bir hastaneyi açarken samimi söylüyorum ne kadar para kazanırım diye asla düşünmem. İyi hizmet verdiğiniz zaman zaten kazanırsınız.

# Başka hangi ülkelerle ilgili çalışma yürütüyorsunuz?

Romanya, Bulgaristan Sofya, Kosova, Makedonya ve Rusya’da çalışmalarımız var. Sürekli araştırırım hangi ülkelerde sağlık hizmetine ihtiyacı var diye... İnanın bana bir gün gerekirse Papua Yeni Gine’de de hastane açarım. Ki, oradan hastamız geliyor. Geçenlerde burada kalp krizi geçirerek Alman Hastanesi Taksim’de tedavi olan bir Alman mail atmış, “Kendi ülkemde kalp krizi geçirseydim ölmüştüm” diyor. Türkiye’de tıbbı, hekimleri ve hastaneciilk hizmetlerini değerlendirdiğimizde Batı’dakinden çok daha iyidir. İnanın yurtdışından hastalar birbirine tavsiye ederek geliyor.

BAŞBAKAN AÇSIN İSTİYORUZ

# Çamlıca Hastanesi deyince hemen sormak istiyorum. Çamlıca’da Boğaz’a nazır standartları çok yüksek tutulan bir hastane dizayn ettiniz. Ancak ruhsatla ilgili bazı sıkıntılar yaşadığınız söylendi. Şimdi durum nedir?

Sıkıntıların hepsi bitti. Hiçbir problem kalmadı. İlk kez de size söylüyorum Eylül ayı içinde açmayı planladığımız

9 hastaneden birisi Alman Hastanesi Çamlıca olacak. Yani bir sene sonra olsa da Çamlıca’da Eylül ayından itibaren hasta kabul etmeye başlayacağız. Çamlıca çok güzel oldu. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan açsın istiyoruz. Ortak bir sinevizyon gösterisiyle Çamlıca’dan merkezi olarak 9 hastaneyi birden açacağız.

<-Geri

1 2 3

Devam ->